Bakan Tekin, geçmişte yabancı dil öğretiminde yazılı metin, dil bilgisi ve testlere dayalı bir sistemin uygulandığını, ancak günümüzün ihtiyaçlarının bu yaklaşımı değiştirdiğini vurguladı. Sn.Tekin, "Artık insanlar yazılı metinlerden çok konuşarak ve etkileşim kurarak iletişim sağlıyor. Bu proje, değişen iletişim ihtiyaçlarına uygun müfredat ve metodolojiler geliştirmek açısından bir dönüm noktası olacak" dedi.
Pilot Uygulamalar ve Yeni Yaklaşımlar
Sn.Tekin, 2010'lu yıllardan itibaren yabancı dil eğitiminde dönüşüm çalışmaları yürüttüklerini, özellikle 5. sınıf düzeyinde yoğunlaştırılmış yabancı dil sınıfları ile pilot uygulamalara başladıklarını anlattı. 2023 sonbaharında bu pilot uygulamaların analiz edilerek çoklu yabancı dil sınıfı uygulamasına geçildiğini belirten Sn.Tekin, bu uygulamayla öğrencilerin yazılı dil bilgisi yerine konuşma ve karşılıklı iletişim becerilerine odaklanarak dil öğreniminde daha etkili hale geleceğini söyledi.
Sn.Tekin, Türkiye'nin yabancı dil eğitimi için OECD ülkelerinden daha fazla zaman ayırdığını ve materyal kalitesinin de bu ülkelerle aynı olduğunu vurgulayarak, temel sorunun metodoloji olduğunu dile getirdi. "Öğretmenlerimizin nitelikleri yüksek, materyallerimiz yeterli, ancak metodolojideki eksikleri bu proje ile gidereceğiz. Bu sayede çağdaş dünyada evrensel hoşgörü, barış ve demokrasi kültürünü destekleyen bireyler yetiştireceğiz." ifadelerini kullandı.
Programda Öne Çıkanlar
Programda Avrupa Konseyi Direktörü Matjaz Gruden, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Cihad Demirli de birer konuşma yaptı.
Bakan Tekin, yabancı dil eğitiminde yapılan bu dönüşümle Türkiye'nin uluslararası standartlara daha yakın bir eğitim sistemi geliştireceğini belirterek, bu tür projelerin önemine vurgu yaptı.