ANKARA ETİMESGUT İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Tasarım Beceri Atölyeleri Tanıtım Programı

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın eşi Sayın Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenen “Tasarım Beceri Atölyeleri Tanıtım Programı”na katıldı.
Tasarım Beceri Atölyeleri Tanıtım Programı

Bilge Kağan İlkokulunda düzenlenen programa Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Ankara Valisi Vasip Şahin de katıldı. 

Açılışta Etimesgut Kaymakamı İzzettin Sevgili, İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Abdurrahman TÜLÜCE, Göktan METO ile Etimesgut İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayfer YILDIRIM da hazır bulundular.

Emine Erdoğan Hanımefendi, burada yaptığı konuşmada, bir ülkenin geleceğinin o ülkenin çocuklarının alacağı eğitime bağlı olduğuna işaret ederek iyi eğitimli gençliğe sahip toplumların geleceğini tüm yönleriyle garanti altına almış olacaklarını, çünkü eğitimin gücü tükenmeyen bir ışık kaynağı gibi her yeri aydınlattığını söyledi.

Türkiye´nin geleceğinin harcının çocukların bilgi ve becerilerinden karılacağını belirten Emine Erdoğan, bu harcı zenginleştirmenin de herkesin görevi olduğunu vurguladı.

Emine Erdoğan, her gün yeni bir dünyaya yeni ihtiyaçlarla uyandıklarını, zamanın eskiye göre çok daha hızlı aktığını vurgulayarak, "O nedenle bu yarışı, yeniliklere çabuk ayak uyduranlar kazanacak. Tasarım Beceri Atölyeleri´ni bu anlamda öncü bir çalışma olarak görüyorum. Bilgiyle hayat pratiğini birleştirmeyi hedefleyen bu atölyeler, çocuklarımızı hayata hazırlamayı amaç edinmektedir." diye konuştu.

Bugüne kadar eğitimin gençlerin ilk iş başvurusu yapacağı ana kadar geçirilen bir ön dönem olarak algılandığını aktaran Emine Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çocuklarımıza ´sen şimdi sadece derslerini çalış, diğer şeyleri sonra yaparsın´ dedik. Sanatla, sporla uğraşmak isteyen çocuklarımızın bu ilgilerini, derslerindeki başarıyı azaltacak etkenler saydık. Çocuklarımız, dört duvar arasında, kendilerine verilen bilgileri ezberleyerek depolamaya başladılar. Okuldan sonra da odalarına kapanıp test çözerek hayattan kopuk şekilde, nefes almadan sınav maratonuna hazırlandılar. Bilgi dediğimiz şeyin, hayattaki karşılığını çoğu zaman onlara gösteremedik. Onlara hammadde verdik ama o hammaddeden neler üretebileceklerini öğretemedik. Hâlbuki matematiğin müzik için, sporun yönetim ve liderlik için, edebiyatın iletişim için, tasarımın yaşam için ne kadar gerekli olduğunu onlara daha iyi anlatabilirdik."

Bilginin eyleme dönüşmediği durumlarda öğrenme heyecanının da çoğunlukla olmadığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Okul, öğrenciler nezdinde önemsizleşiyor. İşte Tasarım Beceri Atölyeleri, çocuklarımıza, öğrendiklerini aynı anda pratiğe dökebilecekleri bir imkân sağlayacak. Çocukların mesleki deneyimle erken yaşta tanışması mümkün olacak. Böylelikle öğrendikleri bilginin ete kemiğe büründüğünü görecekler. Bilgiyi sonradan unutulacak beyhude bir ezbere çevirmeyecekler." ifadelerini kullandı.

İnsanın yaptığı işi sevmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyük icatlar, büyük eserler, büyük sevgilerden doğar. Çocuklara okulu, okulda geçen zamanı, öğretmen ve akranlarıyla kurduğu ilişkiyi sevdirebilirsek, gerçek öğrenme ortaya çıkar. Tasarım Beceri Atölyeleri´nde sanat, bilim, kültür, spor ve yaşam bir araya geliyor. Görsel sanatlardan müziğe, yazılım ve tasarımdan tabiat ve hayvan bakımına, drama ve eleştirel düşünceden spora kadar birçok alan var. Öğrenciler burada takım çalışmalarına dâhil olarak bilgiyi anında eyleme dökme fırsatı bulacaklar. Böylece sosyal ve kültürel farkındalıkları artacak. Kendini bilen, tanıyan gençler, karar mekanizmalarına da kendilerini hazırlamış olacaklar."

Çocuk ve gençlerin bu atölyelerde takım ruhuyla iş yaparak sebat etmeyi ve pes etmemeyi öğreneceklerini de vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu:

"El ve zihin becerilerinin gelişmesi, onları teknolojinin kölesi olmaktan da kurtaracak. Ne yazık ki bugün, teknoloji bir nimet olmaktan çıkıp, insanın potansiyelini öldüren bir aygıta dönüşmüş durumda. Çocuklarımız ekran karşısında, içlerindeki büyük cevheri uykuya mahkûm ediyorlar çoğu kez. Oysa bizim dinamik, güçlü, cesur ve öz güvenli bir gençliğe ihtiyacımız var."

Emine Erdoğan, atölyelerde öğrencilerin farklı alanlarda yeni ustalarla karşılaşmasına da imkân vereceğini belirterek bir anlamda Türk geleneğinde önemli bir yeri olan usta çırak ilişkisinin de ihya edilmiş olacağını söyledi. Bu ilişkinin sadece bilgi aktarımına dayanmadığını, sabır, merhamet, ehliyet gibi ahlaki özelliklerin de hocadan öğrenciye geçişine fırsat vereceğini anlatan Emine Erdoğan, "Şifahi bilgi aktarımı için ortam doğacak, insan insana iletişimin kanalı haline gelecek." ifadesini kullandı.

Bu süreçte öğretmenlere de büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiren Emine Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bu yeni eğitim anlayışına uyumlu bir rehberlik, sistemin başarı şansını artıracaktır. Yetiştirdiğiniz her bir öğrenci, bu topraklara kazandırdığınız bir eser olacaktır. Kıymetli öğretmenlerimiz, sizler toplumu inşa ediyorsunuz. Sadece derslerde bilgi aktaran değil, öğrencilerin hayatlarına yol çizen rol modellersiniz. Meslek tanımının içinde kutsallık geçen bir işi icra ediyorsunuz."

Nurettin Topçu´nun "40 yıl öğretmenlik yaptım, mabede nasıl girmişsem sınıfa da öyle girdim. Çünkü muallimlik, ruh sanatkârlığıdır." sözünü hatırlatan Emine Erdoğan, bu nedenle geliştirilen her yöntemin başarıya ulaşmasında öğretmenlerin gönüllerini bu işin içine katmasına bağlı olduğunu söyledi.

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, tanıtım programında yaptığı konuşmada Türkiye’nin gelecek vadeden bir meselesi olan Tasarım Beceri Atölyeleri’nin, eğitim sisteminde paradigmal olarak dönüşüm sağlayacağını, tüm okullarımızın bu tür atölyelerle donatılması ve çocuklarımızın eğitimi bütünsel olarak alabilmesi fırsatını sağlayacağını belirterek “Bütün çabamız kültür, sanat, bilim, spor ve hayat becerilerinde çocuklarımıza derinlikli bir bakış açısı sunmak; onların ellerini kullanmalarına fırsat vererek teori ile pratiği birleştirmek. Esas hedefimiz, çocuğun tabiatına hürmet etmek ve onu bir hiza taşı olarak alıp takip etmek.” ifadelerini kullandı.

Atölye fikrinin özünde üretim kadar iş birliği, sebat, güçlü iletişim becerilerini kazandırmak da olduğunu ifade eden Bakan Selçuk şunları kaydetti: “Biz çocukların bilgi olarak gelişiminin önemli olduğunu düşünüyoruz ama şahsiyet olarak gelişiminin daha değerli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bir çocuğa hayatta duruş sağlayan, enerji sağlayan şey onun öncelikle şahsiyet duruşudur. Bu anlamda da bir inşa faaliyetini yapıyoruz diyebiliriz.”

Bakan Selçuk, temelde getirdikleri en önemli farklılıklardan birinin de disiplinler üstü bir bakış açısı olduğunu belirterek “Bu disiplinler üstü bir bakış açısı şu açıdan önemli: Biz bütün dersleri çok ayrı ayrı ele alıyoruz. Aslında bilimin, sanatın, kültürün hiçbir sınırı yok. Biz matematiğin sadece sayı ve formül işi olduğunu düşünemeyiz. Dilin matematiği ya da matematiğin dili yok mudur? Birçok öğrencimiz soruda geçen kelimeleri ve bağlamı anlayamadığı için matematikte çaresiz kalıyor. Hayatla ilişkilendiremediği için bazı sorunlar yaşıyor. Atölyelerde yapacağımız çalışmalarda aslında bu ilişkiyi bütünleşik olarak göreceğiz. Bütün atölye çalışmaları bütün derslerle doğrudan doğruya ilgili ve bağlantılı.” dedi. 

Bakan Ziya Selçuk, “Hayat bir bütündür ve biz çocuklarımıza bu fotoğrafı bir bütün olarak göstermek zorundayız. Öğretmenlerimiz dünyaya, çevresine bütüncül baktığında öğrenciler de bu bütünlüğü kavrama imkânına sahip oluyor.” diye konuştu. 

Programın ardından Tasarım Beceri Atölyeleri gezildi. 

 

27-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-201927-02-2019

 

 

İstasyon Mah. Akasya Cad. No 5/B Kat 3 Hükümet Konağı / Etimesgut/ANKARA PK 06790 - 0(312)2451602 / 0(312)2451605 / 0(312)2451609 / 0(312)2451620

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.